haydar dümen demiş ki:
"hür iradeye dayalı partner seçiminin olmadığı toplumlarda dejenerasyon kaçınılmazdır."
işte yıllardır aradığımız sebep. hiç aklıma gelmemişti, cidden. bunu hiç düşünmemiştim.
o yüzden çirkiniz biz. o yüzden erkeklerimiz kavruk kavruk, kadınlarımız efes şişesi gibi.
demek ki içgüdüsel olarak dejenerasyonu engelleyecek partner seçiyorsun sana kalsa. ama genelde kalmıyor tabii. anan seçiyor, baban seçiyor.
sene olmuş iki bin dokuz (o da milattan sonra, daha bunun miladı var öncesi var), biz hala hayvanız o zaman. biz derken türkleri değil, insanlığı kastediyorum.
hala içgüdülerle hareket ediyoruz. bize kalsa, içtimai sebepler, pragmatik kararlar olmasa aslında, bir şekilde (içgüdü nasıl çalışıyorsa artık) partnerimizi kendi metobolizmamıza optimum uyanından bulup seçiyoruz. feromon, gen, tükürük, bunların yardımıyla herhalde. e peki piramide ne oldu o zaman? para, kariyer, eğitim, para, zeka, para, ahlak, ego, para, bunlara ne oldu, hiç mi önemleri yok? hepten de içgüdüsel değildir herhalde. şu da var: eğer bunların etkisi içgüdüden fazlaysa aynı kapıya çıktı yine. yine dejenerasyon olur içgüdülerini dinlemedin diye. çok zenginlerin çocukları şişman ve çirkin olurlar genelde ya, bu yüzden olabilir mi? anneleri içgüdüyü pek dikkate almamış partner seçiminde, çocuk da dejenerasyonun ilk halkası olarak dünyaya gelmiş olamaz mı? bence hayli olur.
tabii ya. içgüdülere göre hareket etmek lazım. doğrusu o demek ki. dejenerasyonu engelleyelim. sırf dejenerasyon için de değil, her alanda uygulanır bu. ilk verdiğin cevap doğrudur hesabı.
- burcun ne ozan?
- balık.
- hadi canım, aaa çok duygusalsın o zaman sen. nasıl bir kişisindir peki? yani bazı kişiler kalbiyle karar verir mesela. içgüdülerine göre karar verir. bazı kişiler de mantığıyla hareket eder yani. daha bi sağlamcıdırlar. ben her ikisine de başvururum. insan bazen kalbine bazen de mantığına göre karar vermelidir bence. yani dengelemek lazım. ben öyle düşünüyorum.
zaten apaçık ortada duran bilinenleri kendisi tespit etmiş gibi yeniden sunan, klişelerin vazgeçmeyen takipçisi yemek arkadaşlarım; hepinizi seviyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder