24 Temmuz 2009 Cuma

gazeteci

yazılı, görsel ve işitsel medyada kadınların egolarını şişiren, yalakalık yapan yazarlar, spikerler, gazeteciler, sözüm size:
bırakın bu işleri.
belki beş bin yedi yüz elli üç kere denk gelmişimdir, tv'de bir röportaj, bir açık oturum esnasında ya da gazetede (ve özellikle haftasonu eklerinde) yayınlanan bir söyleşide biri sorar, diğeri şu klişelerden biriyle gelir:

- kadınlar mı? bir kadının altıncı hissi ile başedemezsiniz.
- bir kadın ne isterse elde eder.
- toplumda kadının yeri erkeğinkinden çok daha büyüktür, erkek aslında piyondur sadece.
- bizim evde her şeyin reisi anne'dir.
- kadının kininden korkacaksın, kadınlar intikam için her şeyi göze alırlar.
- valla bizim hanım saat 7'den sonra beni eve sokmaz. bizim evde kadının kuralları geçerlidir.
- çok kadın aşkımdan yerlerde süründürdü beni.
- kadınlar çok daha duygusaldır ama sildiler mi bir kalemde silerler.
- aslında kadınlar erkeklerden çok daha güçlüdürler, yere daha sağlam basarlar.
- kadınlar bilir.
- kadın her zaman anlar ama çaktırmaz, içine atar. aslında onları kandırabildiğimizi sanarız ama çok yanılırız.
- annelik içgüdüsü başka bir şey. evlatlarının üzerine öyle bir titriyor ki anlatamam.
- karım olmasaydı bu zorlukların altından kalkamazdım. o benim hep yanımda oldu, benden daha güçlüydü. salağım ben.

bu ne lan.
kime oynuyorsunuz arkadaşım? nedir bu tavırlar, bu kadınları çözdüm çok yüceymişler tripleri? devamlı şişirmeler...
en iyisi örnekle anlatım, bir kaç tane vereyim de zihninizde canlansın: listenin başı ahmet altan tabii, o kürsüde tartışma kabul etmiyorum zaten.
sonra reha muhtar var fularıyla, ali kırca var pornosuyla, mehmet yılmaz, ertuğrul özkök, mehmet barlas var.
sonra şarkıcı - türkücüler var, hakan altun'undan tut, özcan deniz'inden harun tekin'e kadar. ha ha ha, hatta yaşar nuri öztürk bile var listede, şimdi aklıma geldi.
bir de bunlar böyle kadın kadın kadın diye anlattıkça kafasında şuh, 90-60-90 ölçülü "bayanlar" canlandıran sığırlar var. halbuki çık bakalım sokağa bir bak etrafa, bir dolaş, kendine gel. o buğulu "kadın" sıfatı neye tekabül ediyor realitede, kendi gözlerinle gör.
orta ve orta-alt gelir grubundaki evli kadınları hedefleyen bu işgüzarlar, zihinlerde pozitif algı yaratabilmek adına, televizyon karşısında fasulye ayıklayan kadınlarımızın kafalarını karıştırırlar.
kadınlardan bir kitle yaratmak çok daha kolay ya, kolay kandıracaklar ya. (halbuki aslında kadınları kandıramazsınız, sadece kandırdığınızı sanarsınız - şaka lan şaka)
onlar da ister istemez: - bak ne ince adam, ne beyefendi adammış görüyo musun? derler. ananem der mesela kesin, eminim.
ondan sonra da sittin sene o adamdan olumlu bahseder.
hey gidi, televizyonu gökten inmiş kitap gibi doğru bilenler, teey tey...

kadınlar şöyledir, kadınlar böyledir.
bütün genellemeler yanlıştır, kadını erkeği yoktur hocam. insandan insana değişir her şey. iyi insan vardır, kötü insan vardır.
iyisine denk gelirsen şanslısın, kötüsüne gelirsen seni ben bile kurtaramam kamil.

Hiç yorum yok: