28 Temmuz 2009 Salı

basın bunu da yazın

öncelikle bizim insanımızda, sonra doğal olarak türk basınında mevcut, "yabancı medya hakkımızda ne dedi" merakını anlayabilmiş değilim.
ne olursa olsun, en ufak aksiyonda bile, hakkımızda ufacık bir köşe yazısını yakalayan editörümüz, ertesi gün manşetten verir:
"türk turizmine büyük darbe"
halbuki ingiliz'in biri oturmuştur bilgisayarının başına, köşesini doldurmak için sağdan soldan topladığı bilgi kırıntısını yazmıştır, kayda değmez köşesinde yayınlamıştır. the sun gibi rezil bir gazetede muhtemelen.
ama bizim doğan medya grubunda falan, her gün avrupa ve amerika'daki tüm gazete ve dergileri inceleyip "türk" geçen satır buldu mu çocuk gibi sevinen bir tim var galiba.
yapmayın etmeyin kardeşim, bu adamlara bu kadar prim vermeyin.
illa bir tepki vermek gerekiyorsa, bırak onu dışişleri versin, ilgili konsolosluk versin, orda yaşayan vatandaşımız versin. n'asolsa her yerde varız. sen niye halkı galeyana veriyorsun hemen?
ben de iki haftada bir the economist'e mail atardım mesela. her hafta, en kötü iki haftada bir pkk'dan "gerilla" diye bahseden bir makale yayınlanırdı çünkü.
sonra dedim ozan, memleketi sen mi kurtaracaksın... bıraktım.
bizim basın yılmıyor ama. her gün yazsalar, her gün manşetten verecekler.
bak amerika'ya, almanya'ya. her gün atıp tutuyoruz haklarında, bir gün bahsettiklerine denk gelmedim. ara sıra bakıyorum internetten. en ufak iplemiyorlar.

Hiç yorum yok: