9 Haziran 2009 Salı

durum hikayesi

şimdi konuya girerken dikkat etmek lazım, biraz tehlikeli zira. yanlış anlaşılmaya çok müsait.
ilk kez buluşmaya gittiğim kadınlar ve arabalar hakkında.
uzun zamandır, yaklaşık 21 yaşımdan beri standart dışı arabalar kullanıyorum. yollarda nadir görülen, spor arabalar.
bilen bilir, arabalara ve motorlara meraklıyım, ailem de karşı çıkmıyordu sağolsunlar, kullanabildim.
böyle ertuğrul özkök girizgahı oldu biraz. önce karşı argümana da prim ver, sonra giydir.

yani demek istediğim pahalı arabalara biniyorum, bana saygı göstereceksin çıkarması yapmayın aşağıda okuyacaklarınızdan. bir durum tespiti bu sadece. sait faik abasıyanık misali "durum hikayesi".

neyse, uzatmayalım; ilk kez tanıştığım biriyle buluşacağız diyelim. arabayla evinden, okulundan veya işinden almaya gidiyorum. muhtemelen yemek yiyeceğiz vesaire...
bu pozisyonda farklı tepkiler veren iki tip kadın var: bir, - aaa ne güzel arabaymış, senin mi kadınları; iki - merhaba n'aber, nereye gidiyoruz kadınları.
yani standart olmayan durumu vurgulayanlar ve her şey normalmiş gibi devam edenler.

tabii ki birinci kümeyi çok daha samimi buluyorum. sonuçta ortada pek de normal olmayan bir durum var. en azından beklemediğin bir durum. pek tahmin falan da edemezsin ilk tanıştığımız günden hareketle. e beklemediğin bir sürpriz karşısında tepki göstermek de çok insancıl bir hareket. daha samimi, daha sıcak. ve kesinlikle çok daha dürüst. dürüst ol canımı ye. uzun ilişkiler yaşadığım kadınların bu tepkiyi vermiş olmaları şans değil bence.

ikinci kümeyi biraz daha detaylı incelemek gerekiyor ama. bunlar da kendi içlerinde ikiye ayrılıyorlar. ilk grup gerçekten hiç bir şey olmamış gibi kapıyı açıp binen tiyatrocular. bunlar büyük ihtimalle on saniye içinde konuşmaya başlayıp bir daha da susmazlar. çeneye vurur, o şekilde amorte etmeye çalışırlar. yalana meyillidirler, boş konuşurlar, çok parfüm sıkarlar.
diğerleri ise şaşkınlıktan ve belki ilk anki utançlarından bir şey söyleyemeyenler. onların normale dönmeleri beş - on dakika sürer. sonra açılırlar, konuşmaya başlarlar ama ilk geldiklerinde ağızlarını bıçak açmaz. ne oldu, gelmeden önce kötü bir şey mi oldu diye sorarsın, mantıklı bir cevap akıllarına gelmez, yok önemli değil annemle tartıştık, kardeşimle tartıştık gibi bahaneler uydururlar. ilk gruba göre daha sempatik oldukları kesindir.

aaa ne güzel arabaymış senin mi kadınları komplekssizdirler.
nereye gidelim'e somut cevaplar verirler. farketmez, diğer kümenin tercihidir daha çok.
ilk buluşmaya normalden daha muhafazakar kıyafetlerle gelirler, sizi bütün gece tartarlar, fark edersiniz.

çok sık rastlanmayan bir küme daha vardır aslında. - çok rahatım, aklıma geleni söylerim, kimseyi pek takmam, çılgınım kadınları. onlar da arabaya ilk bindiklerinde ne güzel arabaymış derler. ama onlardan bahsetmeye gerek duymuyorum. ikinci kümeden bile daha kötüdürler, değmezler.

2 yorum:

selin dedi ki...

Belki kizin arabasi seninkinden cok daha enteresan bir arabadir, seninkine senin taktigin kadar cok kafayi takmamistir ve iki elini cirpip tezahurat yapma geregi duymamistir?

Belki kiz arabayi sadece 4 tekerli bir ulasim araci olarak goruyordur, sekil, beygir gucu, silindir fln umrunda diildir? Belki umrunda olan sirf sensindir o anlarda?

O cok sik rastlanmayan kumeye sen cok sik rastlamiyosun sanirim, ya da fena rastlamissin.

Eger kadinlari bu yazindaki gibi algiliyorsan, isin var daha.

guzel bir blog olmus, bazi yorumlarin fazla iddiali olsa bile, yine de tebrik etmeye deger.

istanbullover dedi ki...

duygularını bu kadar rahat dile getirebilmeni kıskandım.. benim yazılarım kaygılarla doludur, okuyan beğenmeli, aaa işte aynı ben demeli kompleksim vardır.. sense sivri dilini çıkarmışssın takmıyorsun, dan dan diye vuruyorsun insanın yüzüne tüm gerçekleri..açıkcası öylesine girdiğim sayfandan çıkamıyorum.. dahası reklamını bile yapıyorum yakınlarda yorumların artarsa sasırma :)