en son vatan gazetesinde yazan yiğit bulut diye bir kardeşimiz vardı.
en büyük politikacıdan bile daha popülist, popülizm ne gerektiriyorsa o olan, yanına bir de delikanlı ağzı ekleyen bir kardeşimizdi.
ab'ye giydirir, abd'ye giydirir, imf zaten can düşmanı, önüne kimi koysanız bitirim ayaklarında tartışan, bu esnada da suratından o joker gülümseyişini hiç çıkartmayan bu antipatik kardeşimiz, bir de öğrendik ki habertürk'e geçmiş.
fatih altaylı abi'si çağırmış, bu da iki etmemiş, transfer olmuş. aynı çatı altında birken iki oldular şimdi.
geçende bir televizyon programına çıkan bu kardeşimiz, en az kendisi kadar olan nazlı ılıcak'la ve doğan medyasından tufan türenç'le tartışmış, izleyemedim evde değildim ama gazeteden takip ediyorum.
özetle şunu demeye getirmiş, ben istediğim gibi yazamıyordum, ertuğrul özkök beni devamlı sansürlüyordu falan filan.
eminim sansürleniyordun evet, mutlaka istediğin gibi yazamıyordun ona bir şey demiyorum. özkök'ü de günahım kadar sevmem.
ama günün sonunda baktığımız zaman, dürüst değilsin be kardeşim. inandırıcı değilsin. madem bu kadar delikanlı adamsın, ab temsilcilerine bile canlı yayında gider yapıyorsun, rasmussen'e ekrandan küfrediyorsun, niye beş yıldan fazla zamandır aydın doğan'ın çatısı altında çalışıyorsun? sana beş yıldır kimse karışmıyordu da son hafta sansürlediler, o yüzden mi çıktın? ben eminim, daha çok verdiler o yüzden çıktın.
bana bunlarla gelmeyin arkadaşım.
bir kere sen ekonomiyi, ekonomik terimleri halk ağzıyla anlatmaya devam et bak, onu iyi yapıyorsun. ama ikincisini ben demedim, thomas jefferson demiş:
bütün insanları bir süre için kandırabilirsiniz, bir bölüm insanı her zaman kandırabilirsiniz, ama bütün insanları sürekli kandıramazsınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder