kafandakilerden dolayı hareketlerin, fiziksel görünüşün, hatta sağlığın değişebiliyorsa, ki değişebiliyor, bunda başka şeyler aramak lazım o zaman. düşünmenin fiziksel tepki yaratabilmesi çok ilginç diyorum yani. düşünce bu, elle tutulur bir yanı yok, tamamen psişik, tinsel bir şey. ama yeri geliyor yemek yedirmiyor, uyku uyutmuyor, seni her görene belli ediyor ruh halini. nöronlarında gezinen elektrik yükü yüzünden bütün gece uyku uyuyamayabiliyorsan, aynı yük sayesinde açıklaması paranormal olaylara bağlanan hikayeleri de becerebiliyor olman lazım mantıken. bana bütün gün yemek yedirmeyecek kadar kuvvetli gücün, (en azından ufak) bir nesneyi hareket ettirebilmesi gerekir o halde. düşünce gücüyle. yoksa nasıl oluyor da bir düşünce, acından nefes bile aldırmıyor sana bazen? nefessiz kaldığımı bilirim ben, cidden. güçlü bir güç bu demek ki. hem tüm hastalıklar için de aynı geyiği yapmazlar mı: pozitif düşün.
ilkokulda sabahçı olduğum bir gün, öğle saatlerinde eve geldiğimi hatırlıyorum, annem mutfakta yemek yaparken. anneme o gün öğrendiğim ışık hızından bahsettim, dünyadaki en hızlı şeyin ışık olduğunu söyledim heyecanla. annem hayır dedi, düşüncedir. nasıl yani? bak şimdi, tam şu anda ay'da olduğumu düşünüyorum, ordayım. ya da şimdi samanyolu'nun dışında olduğumu düşündüm, ordayım. anladın mı? ışık bundan daha hızlı olabilir mi?
o gün anlamadım tabii. çok sonra anladım.
günün şarkıları:
jarvis cocker - i never said i was deep
bob dylan - one more cup of coffee
haftanın kitabı: richard dawkins - tanrı yanılgısı
piramitleri de düşünceyle yapmışlar hem.
1 yorum:
tanri yanilgisinin yanilgisi var onu al hem herif en major yerlerinin altini cizio hem de anti tezle gelio
Yorum Gönder