9 Eylül 2009 Çarşamba

flört

aşağıdakini ben yazmadım, alıntıdır. ama yazsam bunu yazardım:

flört dönemi her türlü angaryaya en açık olduğumuz dönem. evlenme niyeti ve vaadi olmasa da, erkeğin kadına aile babası rolündeki başarısını, kadının erkeğe ev hanımı potansiyeli hakkında ilk intibayı vermeye kastığı stajerlik dönemi gibi bir şey. özetle, en güzel angarya, karşılıksız iş ve emek olduğu kadar, karşılığı verilecek olsa bile mahiyetinin ne olacağı belirsiz bir takım umut ve hayaller sırası ve sayesinde de yaptırılan angaryadır.

hayatımda bu tip flört dönemlerinde en az iki kere ev taşıdım, nereden baksan 200-300 kilometre yol gittim, toplamda 20-30 saat hiç bir alakam olmayan yerlerde bekledim, bir düzine kadar hiç bir şekilde muhatap olmamam gereken adamla "böyle" (elimle iç içe geçmiş kanca hareketi yapıyorum) oldum. ne oldu sonuç? sıfır.

yani o flörtlerden beklentim, flörtlerin sevgilimleşmesiydi, olmadı. koliyi taşıdığım, yatağı, şilteyi sırtlandığımla kaldım. terli terli "ne önemi var canım?" derkenki sahte babacanlık ifadelerinden öte yüzüme bir ifade konduramadı bu işler. o kadar kolisini, kaya gibi sofasını, masasını taşıdığım bir kişiden de ne bir hayır duası aldım, ne başka bir şey.

bunu niye yazıyorum? şundan. bir kaç vakit evvel bir kızlan tanıştım. öyle "maksatlı" tanışma da değil, normal tanıştım. kız sürekli beni arıyor, ne yapıyon, ne ediyon. dedim, "vay yazış". sonra bugün öğlen saatlerinde aradı, dedi ki "ozan ev taşınacak." yaaa. işte o an böyle bir sevindim anlatamam. iyi ki flörtleşmemişim. flörtleşeydim yine taşıyacaktım koli koli, bali bali, koli baliyi. ya çok yorgunum hastayım, yetiştirmem gereken bir iş var dedim, oturdum bunu yazdım. şimdi buradan bana eşyasını taşıtmış olan diğer iki kıza sesleniyorum: sağa sola eşgalimi mi dağıttınız ulan? ozan bıraktı artık o işleri. kendini zor taşıyor. yallah.

1 yorum:

ADI SANI YOK dedi ki...

ahahahaahahahah :))))
MUHTESEM!