orta 1 - lise 1 arasıydı sanırım, yanlış hatırlamıyorsam, zorunlu kompozisyon derslerimiz vardı. kompozisyon dersi olmasa, türkçe dersinde mutlaka kompozisyon yazdırırlardı. ben, a4 sayfanın yarısını zar zor doldurabiliyordum. uzun yazamadığım için de, en azından kırık not olmasın diye 45 - 50 falan verirdi gılman hoca, ki sınıftaki en düşük notlardan birine tekabül ediyordu. bir seferinde yine 45 aldığımda gittim hocanın yanına, sonuçta puan kırılabilecek bir şey yoktu ortada, bir hata olması söz konusu değildi, neye göre puanlanıyordu bu kompozisyonlar ve ben neden hep sonuncu oluyordum? kadın yüzüme baktı, sen hep bitse de kurtulsam düşüncesiyle kompozisyon yazıyorsun, dedi. yani yazarken çok sıkılıyorsun ve bunu okuyucuya da çok belli ediyorsun. e hocam çünkü zorla yazdırıyorsunuz? olsun, zorla da yazsan okuyucuyu sıkmamayı öğrenmen lazım.
şimdi düşünüyorum da, bir a4 sayfayı bile dolduramıyordum, yazarken çok sıkılıyordum, kompozisyon yazmaktan nefret ediyordum, çünkü, söyleyecek hiç bir şeyim yoktu. 13 - 14 yaşındaydım, hangi konuda nasıl bir fikrim olabilirdi ki? okuyucuya ne anlatabilirdim ki? bahsedebileceğim bir konu yoktu ki ortada, bildiğim bir şey yoktu. ya da en azından bildiğimi bildiğim bir şey. ne bildiğimden de haberim yoktu demek istiyorum. "haberleşmenin önemi" diye zorunlu bir başlık hatırlıyorum, haberleşmenin benim için hiç bir önemi yoktu ki...
ufak yaşta çocukları okumaya özendirmek gerekir tabii, sonuna kadar katılıyorum, ama yazmaya özendirmek? söyleyecek şeyin yokken konuşmaya zorlanmak? sonra, neden bu kadar boş konuşan bir milletiz... bu yüzden olabilir.
4 yorum:
ha şimdi bu konuyu niye burda irdeledin ? insanlar da şu etki mi olsun istiyosun vay be ne ironik demekki neymiş ozan tek bir cümle bile yazamıyormuş, tüm sınıf hep bir ağazdan, ozan tek bir cümle bile yazamıyormuş, vay anasını, herifin suan geldiği noktaya bak falan mı diyelim offfff
Ama o kompozisyonlar da yazilasi degildi hani. Manyak teyze 'buzdolabinin agzindan yazin' demisti, ha bi de 'teke tuk tuke tek' diye bir kompozisyon konusu hatirliyorum. Kafa buluyordu bence, asil kendi bayiyordu okumaktan o kompozisyonlari.
Neyse, Amerika'da millete hicbir fikrin olmadigi bir konuda nasil yazi kazarsin onu ogretiyorlar. Bizde oyle bir derdi yoktu kimsenin hatirlarsam. Hadi yaz sen, yazamiyor musun, otur sifir. E bana vahiy yoluyla mi gelecek bu teknik kardesim, ben zaten o yasta o kadar almis yurumus olsam o sinifta ne demeye oturuyorum di mi?
Heh, bir sekilde ogreniyoruz bosa sallamayi demek bir yerde. Dedigin noktanin katkisi olabilir.
hiç fikrim olmayan bir konuda neden yazayım?
amerikadaki mantık bu mudur yani?
hiç fikrin olmayan bir konuyu öğrenmek için kısa yollar falan gibi bir ders olsa anlarım da..
heh, bizde de mantik bu. Hicbir fikrin olmadigi halde yaz, asil yorum yapmakta oldugumuz yazi da bunun uzerine ya.
Orada ogretiyorlar sadece once, bizde ogretmeye filan tenezzul etmeden direk yapmamizi bekliyor, yapamayinca da kotu not veriyorlar.
Yorum Gönder