habertürk'ü açtım, kars'ta yıkılacak heykelin sahibi heykeltraş çıktı. yine demokrasi, yine medeniyet, yine özgürlüğü anlatıyor.
şunu kabul edelim: tayyip de herkes gibi (benim gibi mesela) bir heykeli görüp beğenmemiş olabilir. sanatın başladığı yerde hoşnutsuzluk biter diye bir kaide mi var? hem sanat nerde başlar?
sonra şunları sorarım: mecburen sanat algısından yola çıkıldığı için, üretilen bir eserin(?) konumlandırılması ile fikir özgürlüğü ve/veya medeniyet/demokrasinin nasıl bir bağı vardır? söz konusu sanat eseriyse, bu onu her türlü otoriteden (mesela devlet, yasa) bağımsız mı kılar? o zaman inşa edilecek bir binanın sanat eseri kontenjanına girmesiyle imar kanunu tamamen hiçe sayılabilir mi? yani kısacası devlet, sırf sanat eseri diye (bak tarihi eser demiyorum, çok fark var) bir heykelin konumu ve boyutu hakkında yaptırımda bulunmamalı mıdır? eğer burdan yola çıkarsak, bu, "sanat"ın kesin bir tarifini (devlet tarafından) de gerektirmez mi? ki daha öyle bir tarif bilmiyorum.
ntv'yi açtım cüneyt özdemir çıktı, bedri baykam'la telefondalar.
bedri baykam ekranda, adının altında "sanatçı" titrı ile duruyor. malum bıçaklanma olayını tüm demokrasiye, türk halkının özgürlüğüne, türklerin vatandaşlık haklarına ve fikir hürriyetlerine yaymakla meşguller. o sırada bedri baykam şöyle diyor:
"... bu saldırı ile benim gibi aydınların türkiye'de ..."
kendi kendini aydın diye sıfatlandıran bedri, bize, türk halkına, en azından bu sonuca hangi yoldan ulaştığını izah etmelidir. seçtiği meslek yoluyla mı? yurt dışında eğitim görme yoluyla mı? yurt dışında sergi açma yoluyla mı? kitap yazma yoluyla mı? yoksa atatürkçü düşünce derneği veya chp kanalıyla mı? bunların hangilerinin kümülatifiyle aydına ulaşılabiliyor ya da tek biri bile yetiyor mu? en azından bunu hak ettiğimizi düşünüyorum. bedri bize anlatsın.
bu akşam izlediklerim ve beğenmediklerim bunlar. ama çağımız iletişim çağı, benim de bedri'ye kendi mesajımı iletme 'hürriyetim' mevcut:
"bedri'ciğim çok geçmiş olsun. hakkındaki nötr hissiyatımı bir cümle ile değiştirebildin. bunu siyaset hayatında da bu kadar kolayca yapabilmeni, kitleleri şıp diye yönlendirebilmeni, senin için söylüyorum, canıgönülden dilerim. kolay gelsin."
4 yorum:
cocuk yazmıs sus dedim... yapamadım. kalemi olan yazıyor diycem haksızlık da yapmak istemem cok okumuslugum var...
Olmamıs ozan hic olmamıs...
Tayyip senin gibi heykeli görüp beğenmemiş olamayacağı gibi beğenmediğini de senin gibi ifade edemez zira sen sıradan bir vatandaşken onun üzerinde bir başbakan sıfatı var ki bu da gerçekten etkili bir sıfat. Milyonlar var, adamın agzından cıkan her sözü vahiy gibi algılayan.. Topluma cehaleti, kabadayılığı karanlığı aşılayamaz, bunu böyle deşifre edemez..
Bedricigime gelince, temsil kabiliyeti var. Olayı objektif al, sübjektif bakma..
Olmadık işler yapıyorsun.
Otur çocuğum 0..
senin gibi eğitimli eli yüzü düzgün bir şahıs bile bedri baykam olayında herifin kendi kendini aydın diye tanıtmasına takmış kafayı.
olay ne biliyo musun ?
senin gibi insanlar bedrinin bıcaklanmasından sonra bile adamın kendi kendine aydın demesine takıp 2 paragraf yazarken, karşı taraf yani akp yanlıları dinci götler kendi bedrilerinin en ufak kotuluklerini yazmıyorlar sadece iyi taraflarını anlatıyorlar sahip cıkıyorlar..
tekrar ediyorum, yazık yazık.. keşke ölseydi bedri de bare bunları utanır yazamazdın o zaman
ozan kardeşim,
senin yazdıkların Türkiye'nin, mükemmel yönetildiği, hiç bir fikrin, akımın veya insanların belli amaçlar için basın ve diğer yollarla manipüle edilmediği bir demokrasi ortamında bulunması durumunda, -dünyada daha örneği yok-, teorik olarak doğrudur.
Ancak, mevcut ortamda bu fikre sahip olmanla, bunu yazman arasında sonuc olarak malesef fark var ve yukarda belirttiğim manipulasyonlara katalizör olmaktan başka bir şeye yaramıyor...
Ozan selam,
Sen iflah olmaz bir faşistsin kendi içinde..Her ne kadar kendi yarı capında sağda solda sosyalistim diye takılsanda..
bence ilk iş olarak KENDİNİ BUL! Yaş 30 bundan sonrası acı olur..
Yorum Gönder