20 Mart 2011 Pazar

mutfak

bugünkü pazar sakinliğinde yazılmış yazımızda manitanın mutfağa gitmesini konu alacağız sevgili dostlar.

sahne şöyle: benim evimde yanımda manitayla pazar sabahına uyanıyoruz sakin sakin. bir - iki laflıyoruz. sonra manita mutfağa gidip bir şeyler (su? ekmek?) almak istediğini, benim de isteyip istemediğimi soruyor. adetimdir, yok sağ ol diyorum, çıkıyor. sen sağ ol diyor çıkarken, esnaf gibi.

işte ondan sonrası çok garip. bu gitmeler hep uzun sürüyor. normalde otuz saniye içinde dönmesi lazım, dönmüyor. ben yatakta sırtüstü yatıp tavana bakarak gelmesini bekliyor ve felaket sıkılıyorum. zaman aralığı çok dar olduğu için yeni bir şeye (kitap okumaya, müzik setini açmaya, uyumaya) başlayamıyorsun. her an geri gelecek çünkü, başladığın şey ziyan olacak. halbuki hemen gelmiyor işte. içim daralıyor, ellerime falan bakıp oyalanmaya çalışıyorum.

sonra kulak kabartarak çıkarttığı seslerden ne yaptığını tahmin etmeye çalışıyorsun ister istemez. bir dolap kapağı sesi, dökülen su sesi her şeyi aydınlığa çıkartacak, kalan zaman aralığının tahminini kolaylaştıracak. ama duyamıyorsun, çıt yok. meraklanmaya başlıyorsun. bir şey mi oldu? tansiyonu düşüp bayılmış falan olmasın? ama yere düşme sesi de gelmedi?

en aptalcası, en manasızı "ayşeee" diye bağırmak. efendim? dese ne diyeceksin? ki diyecek mutlaka. ölecek değil ya. "n'aptın" diye mi soracaksın salak gibi, olmaz. mecbursun, tavana bakarak bekleyeceksin.

ikinci garip taraf manita döner dönmez tüm bunların kafadan bir anda silinmesi, tekrar hiç hatırlamamak, manitayı sorgulamamak. hiç olmamış, o kuruntuları yaşamamış gibi. ama şimdi anlattım, açığa çıkarttım. artık gizlisi saklısı kalmadı işin.

(soul kitchen soundtrack. mutfak temalı diye aptalca bir eşleştirme peşinde değilim, denk geldi. arabada tavsiye edilir.)

3 yorum:

tttt dedi ki...

burda manitan oldugunu mu anliyoruz

cin ayşe dedi ki...

ayşemi? :D

amansız takip dedi ki...

manita mı yaptın lan habersiz ?