hakikatin durağanlığını fark etmemiz gerekir.
gerçek, her şeyden bağımsız, stabil olarak havada asılı durur. ona karşıdan ve "uzaktan" bakarken düşündüklerimiz kendisini etkilemez fakat bizim için aynı şey geçerli değildir, etkileniriz.
'bir şey, sahip olana kadar sana aittir'den yola çıkarsak; gerçeğin (iyi, arzuladığımız bir gerçekse şayet) kendisine ulaştıktan sonra durağanlığını ister istemez fark eder ve biz de stabilleşir, heyecanımızı kaybederiz. işin iyi tarafı, bu kötülük için de aynıdır. kötü bir şeyin hakikatine yine uzaktan bakarken gereksizce korkarız ama kötü, başımıza geldiğinde de aynı şekilde durağanlaşır. yine ilk heyecanımızı ve 'korkumuzu' kaybederiz. çoğu zaman altından kalkarız.
gerçeğin durağanlığının sebebi, hakikatin kendi içinde ahlaki değer taşımadığından kaynaklanıyor olabilir. çünkü bizdeki iyi-kötü, etiğe göre konumlanmıştır. ahlaki değerlere uygunsa iyi, değilse kötüdür. ama hakikat tüm bunlardan bağımsız, özgürdür.
das experiment'ten, bana bunları hatırlatan, düşündürten sahne: (yönetmen kesinlikle bunu amaçlamamış, başka bir şey söylemek istemiş olabilir. bu hakikati değiştirmez.)
- burada taksi şöförlüğü yaptıgınız yazıyor. bunu esas mesleginiz olarak mı yoksa geçici mi yapıyorsunuz?
- geçici derken?
- bunu soruyorum çünkü burada felsefe ve sosyoloji okudugunuz yazıyor?
- ah evet, doğru. o, geçici bir şeydi.
santana - put your lights on
3 yorum:
yazdıklarınının büyük çoğunluğunu seyrettiğin filmlerden esinlenmenin özel bir nedeni var mı ?
hayatim da gordugum en anlamsiz yazilar grubu.
Birşeye sahip olana Kadar senindir ne demek ?hayyam in "hayyam artık sevgilin gitti. Şimdi onunla yalnız kalabilirsin" demesi gb bsiey mı
Yorum Gönder