10 Kasım 2009 Salı

neşeli hayat

yılmaz erdoğan'ın yeni filmi "neşeli hayat" 27 kasım'da vizyona giriyormuş en nihayetinde. iki elim kanda olsa o gün sinemadayım. oyuncuları daha çok, çok güzel hareketler bunlar ekibinden seçmiş. kendisinin yetersiz birer taklidi her biri ama n'apalım, yılmaz abi yaptıysa doğru yapmıştır.  bu da fragmanı.
son zamanlarda demokratik açılımın da vasıtasıyla sık sık çamur atılıyor. pkk destekçisi deniyor. en başta, içinde bu kadar insan sevgisi olan bir adamın terörü destekleyebileceğine inanmıyorum.
ha önüme yaptığı havalenin banka dekontunu koysanız gene giderim filmine, yine alırım kitabını, o ayrı.
diğer taraftan bu adamın yazıp, yönetip, oynadığı dördüncü filmidir. türkiye'de bu rakama yaklaşabilen tek adam yılmaz güney'dir, (ki onun yazıp - yönettiği ve oynadığı film sayısı 3 diye biliyorum) isim ve etnik kökenlerinin benzerliği de iyi bir ironidir. erdoğan'a yaklaşabilen tek adam olan yılmaz güney iyi bir aktör müdür? iyi bir senarist midir? bence değildir. bana göre kabadayılığa özenmiş basit bir katildir. filmleri bana hiç bir şey ifade etmiyor.
yani diyorum ki, hep beraber yılmaz erdoğan'ın değerini bilmeliyiz, filmlerine gitmeli, kitaplarını almalıyız. yaptıklarının hepsi bir kenara, iyi bir filozoftur benim nazarımda.

not: "kings of convenience". az enstrümanla çok müzik.

14 yorum:

GS dedi ki...

"havalenin banka dekontunu koysanız gene giderim filmine, yine alırım kitabını, o ayrı."

yani diyorsun ki, adam teror orgutune yardım ederse ben gene filmine gider, kitaplarını alır, ona para kazandırırım. ve o teror orgutune ben de destek olurum...
baya iyi...

admin dedi ki...

ben diyorum ki adamın ürettiklerini seviyorum. terörü desteklediği açıkça ispat edilse bile yine ürettiğini para karşılığında alırım. bu şekilde terör örgütüne destek mi vermiş olurum? bence olmam. olduğum iddia ediliyorsa, dolaylı desteklere bakıyorsak eğer, ödediğin türk telekom faturasıyla, aldığın benzinle, bankaya yatırdığın mevduatla, hatta ödediğin gelir vergisiyle bile kimlere destek olduğunu sorgulamak lazım.

GS dedi ki...

teror orgutunu desteklediği kanıtlanmıs(varsayım) birinin fikirlerine bu kadar deger vermen baya ilginç olurdu...

ünal dedi ki...

Yılmaz Erdoğan'ı ilgiyle izlerim, takip ederim yaptıklarını... eğlendiğim şeyler ürettiği olmuştur... kürt olabilir, siyaset yapabilir vs ama bence ne yaparsa yapasın dürüst olmak zorunda, yaptığını "yaptım" deme cesaretini kendisinden, bilme hakkını da bizden esirgememeli... dürüst olmalı ki ben fazla dürüst bulmuyorum kendisini... gelelim malum "dedikodulara"... malum dedikoduları senin söylediğin gibi bir banka dekontu ile önüme koyarsa birileri, ben senin kadar rahat olamaz, filmlerine gidemez kitaplarını okuyamaz tv şovlarına gülemezdim... yüreğim yetmezdi... yüreği yetene de söyleyecek hiçbirşeyim yok...

admin dedi ki...

hocam herifin devletle, milletle, toplumunun yönetim biçimiyle bağlantılı fikirlerine değer veriyorum demiyorum. zaten bilmiyorum o konuda ne düşündüğünü. sen de bilmiyorsun. ben adamın hayata mizahi bakışını, kadın-erkek ilişkilerini işleyişini, kelimelerle oynayışını seviyorum. onlara "değer veriyorum".

ünal dedi ki...

sayın admin;

dedikoduların dekontla belgelenmesi üzerine olacaklarla ilgili konusuyoruz, bildiklerimiz ile ilgili değil..

admin dedi ki...

vay ünal bey kardeşim de tepki göstermiş.
bunlar çok tartışmalı konular abi, burayı tartışma ortamına çevirmek istemiyorum, senin söylediğini anladım, sen de benimkini anladın.
dediğim gibi, bu başlığa benzer bir çok örnek var, farkında olarak ya da olmayarak desteklediğin, o yüzden illa bu konuda bu kadar kırmızı çizgilere sahip olunmasını anlamıyorum.

not: bi önceki yazdıgım cevap gs'ye idi, yanlış anlamışsın. sadece bunu sana yazdım ünal.

Anonymous dedi ki...

ünal bey sizde y.erdoğan'ın korsan yayınlarından edinin hem sanatından mahrum kalmaz hemde örgüte paranızı kaçırmazsınız. (gerçi korsan yayınlardan toplanan para kime gidiyor araştırmak lazım)

b dedi ki...

bundan 5-6 sene önceydi, yine bir karakol baskını olmuştu ve 15-16 asker ölmüştü. Ertesi günün akşamında ise bir kanalda canlı yayın düzenlenerek TSK'ne yardım toplanıyordu. Yılmaz Erdoğan o canlı yayına katıldı, ve yapılan en yüksek yardımın da 5-10 katı bir miktar bağışladı. ( ben diyim 100.000, sen de 500.000 gibi, rakamlar hiç aklımda değil. )
diyeceğim odur ki adam parayı veriyor ama pek düşündüğünüz yere değil sanki.

GS dedi ki...

konu kimin pkk sempatizani oldugu değil...
sevgili yazarımızın pkk ya destek veren birinin kitaplarını okuyacagı ve filmlerine gidip ona para kazandıracağıdır. neyseki su an belgelenmiş oyle bir dekont yok...

Serdar dedi ki...

sevgi, dostluk, kardeşlik, düşünceler ne olursa olsun birbirinizi kucaklayın kardeşlerim:))))

Kaan dedi ki...

@ünal dürüst olarak düşündüklerini söyleyenler linç ediliyor bu ülkede ondan biraz ürkek olabilir. PKKlı olduğunu sanmıyorum fakat Kürtlerin bazı haklarının yenildiğini söylemiştir. Bunu söylediği için PKK lı ilan edilmiştir ki ilan edenler asıl teröristtir toplumsal terörist.

ünal dedi ki...

Adını veren, vermeyen bütün yorumculara cevaben...

Bu arada "takma" isimle "gerçek" yorum yapma çabaları kimin tarafından ciddiye alınır bilmem:))) admin'in bu konuda biseyler söylemesi gerekiyor bence!

Herkes türk olabilir, kürt olabilir, türk milliyetçisi ya da kürt miliyetçisi olabilir, apolitik olabilir, komik olabilir, olmayabilir falan filan ama dürüstlük konusunda kimsenin, herhangi opsiyonu olamaz.Yılmaz Erdoğan'ı komik bulurum, yetenekli bulurum ama bu konuda dürüst bulmam, bu sadece bi hissiyat ama bu hissiyatla kalkıp adama pkklı terörist destekçisi vs demek ne haddim ne de hakkım... benim itiraz etiğim yazarımızın "... ha önüme yaptığı havalenin banka dekontunu koysanız gene giderim filmine, yine alırım kitabını.." lafı.Biri benim hissetiğimi banka dekontuyla önüme koyarsa ne filmine giderim ne kitabını alırım.

NOT:admin, buranın bir tartışma platformu olmasından yana değil ama bence tam tersi olmalı, tartısılmalı, yazdıklarının tartısılması her yazarın hoşuna gider diye düsünüyorum:))) hehehehe:))))

Sed dedi ki...

Kanimca bir sanatcinin sanati, yapitlari, ortaya koyduklari, kisiliginden, kisisel goruslerinden, politik tavrindan, dilinden, dininden ayri degerlendirilmelidir. Bence dogrusu budur. Yilmaz Erdogan'i bir yazar ve sair olarak cok begeniyorum, oyunculugunu cok sevmesem de, sahneye koydugu seyleri seviyorum. Olaylara yaklasimini da kendime yakin buluyorum. Yine de, bir yanim "Bana ne ulan Turklugunden, Kurtlugunden, PKKsindan" dese de, diger yanim ona para kazandirmak istemiyor bu "dedikodulardan" oturu.
Sayet bu blogun yazari bu ikisini birbirinden ayirabiliyorsa takdir etmek lazim, ayiplamak degil...