3 Kasım 2009 Salı

ben riski sevmem

daha evvel de etrafımdakilere bahsetmiş, buraya da yazmıştım. pazarlama sektöründen, ama en çok da bu bireysel pazarlama parantezinde yapılan insanı aptal yerine koyma akımından nefret ediyorum. bankadan biri aradı. dedi ki sizi bireysel emeklilik fonunuzla ilgili arıyorum.

aslında öyle de demedi, ezberlettirilmiş şu cümleyi kurdu telefonu açınca: ozan bey iyi günler, eğer müsaitseniz sizi bireysel emeklilik fonunuzun son üç ayki getirisi ve bunu daha da iyileştirebilmek için neler yapabileceğimizi konuşmak için rahatsız ettim, en fazla beş dakikanızı alacağım, müsait misiniz? buyrun dedim. ıvır zıvır kıvır beş bin tane şey anlattı, çoğunu dinlemedim. ama ama ama, en son şunu yakaladım: ... evet biliyorum siz riski hiç sevmeyen ve param garantide olsun diyen bir yatırımcısınız fakat ...

beni hiç tanımayan, benim hiç tanımadığım adam böyle dedi.
beni biliyormuş, ben hiç riski sevmezmişim.
suç o herifte değil tabii, metni yazıp onun önüne koyan sığırda. o sırada sorsan ya da ne bileyim şikayet mektubu falan göndersen kesin şöyle bir cevap gelecek:
... hesaplarınızın ve daha evvel seçtiğiniz fon dağılımlarının istatistiğini yaparak bu kanıya vardık ve sizin ...

hayır öyle yapmadınız, banka emeklilik portföyünün kamu araçları fonuna ihtiyacı vardı, genel müdürlükten müşterilerinizi o fonu aldırmaya yönlendirmeniz için bir tebligat aldınız ve bilgisayarınızın ekranından bakarak tek tek tüm müşterilerinizi aramaya başladınız.

monoloğunuza siz hiç riski sevmiyorsunuz biliyorum cümlesini de eklediniz, böylece biz de bizi anladığınızı, aynı dilden konuştuğumuzu düşünecek ve size güvenecektik.

aranızda reklamcılar, pazarlamacılar var biliyorum. sözüm meclisten dışarı, alınmayın ama: tüm sektöre kafam girsin.

3 yorum:

gulfem dedi ki...

: )))
bomba!

zirt dedi ki...

hahahhahaha :)

serdar dedi ki...

hocam seni poker oynarken görseler demek : )