mü-kem-mel bir film.
sinemada bir, dvd'de dört olmak üzere toplam beş kez izledim. dün kamera arkası ve röportajlarını da izledim bonus cd'den.
açık ara şimdiye kadar çekilmiş en iyi türk filmi.
her saniyesi gerçekçi, her saniyesi küçük anadolu kasabasının tam içinden olmasına rağmen neden monoton değil ve nasıl seni ikibuçuk saat ekrana kilitliyor? çünkü o kasabada ancak iki ay kalsan gözüne çarpacak komik, hüzünlü, ilginç, merak uyandırıcı detayları uç uca ekleyerek bir filme sığdırıyor. sadece ikibuçuk saatte yüzlerce detaya boğuluyorsun, her biri seni ayrı mutlu ediyor. [bkz: kirpinin zarafeti]
tek izah edemediğim cannes'da bu filmden ne anladıkları. anadolu kasabalısını bilmeyene hiçbir şey ifade etmemeli bu film, edemez. yılmaz erdoğan'ın kamera arkasında dediği gibi, hayatın başrol vermediği insanlara başrol verilen bir film bu.
sinemada bir, dvd'de dört olmak üzere toplam beş kez izledim. dün kamera arkası ve röportajlarını da izledim bonus cd'den.
açık ara şimdiye kadar çekilmiş en iyi türk filmi.
her saniyesi gerçekçi, her saniyesi küçük anadolu kasabasının tam içinden olmasına rağmen neden monoton değil ve nasıl seni ikibuçuk saat ekrana kilitliyor? çünkü o kasabada ancak iki ay kalsan gözüne çarpacak komik, hüzünlü, ilginç, merak uyandırıcı detayları uç uca ekleyerek bir filme sığdırıyor. sadece ikibuçuk saatte yüzlerce detaya boğuluyorsun, her biri seni ayrı mutlu ediyor. [bkz: kirpinin zarafeti]
tek izah edemediğim cannes'da bu filmden ne anladıkları. anadolu kasabalısını bilmeyene hiçbir şey ifade etmemeli bu film, edemez. yılmaz erdoğan'ın kamera arkasında dediği gibi, hayatın başrol vermediği insanlara başrol verilen bir film bu.
1 yorum:
elmanın düşüp yuvarlanmasını yaklaşık olarak beş dakika boyunca izlerken sıkılmadın yani?
Yorum Gönder