3 Temmuz 2013 Çarşamba

insanları niçin öldürüyorsunuz, biraz bekleyin zaten ölecekler. - konfüçyüs

siyasetçiye şunu anlatamadık. sırf biz değil, tüm dünya anlatamadı: zorlamayla, yasakla hiçbir şeyi gerçekleştiremezsin. eskiden de gerçekleştiremezdin, şimdi hele hiç olmaz. insan evladı yasak sevmez.
türkiye son 15 yılda 6-7 kez eğitim sistemini değiştirdi. bazısı kökten değişikliklerdi, bazısı ufak tefek. şimdi yine 4+4+4'le ilgili değişiklik ve akabinde özel dershanelerin "kapatılması" söz konusu.

madem olayın detaylarını çözemedin, sistemin işleyişini ve eksikliklerini 11 yılda kavrayamadın, ne istediğini dahi saptayamadın ki sürekli değiştiriyorsun; en azından şunu bil be adam, bu iş öyle kapatıyorum demekle olmaz. dengenin kendi kendini bulması için ancak girdi ve çıktılarla oynayabilirsin, verileri değiştirebilirsin. ama sistemin kendisine pat diye müdahale edemezsin. sadece bu sistemde değil, her şeyde geçerli bu kural. cam fanus (kar küresi) içinde yaşayan bir organizma düşün, bu organizmaya dokunman yasak. yeşermesini mi istiyorsun? dışarıdan yapabileceğin etkiler belli: balkona koyarsın, güneşe çıkarmış olursun, buzluğa koyarsın, soğutmuş olursun, sallarsın, döküntüleri temizlemiş olursun... istediğin etkiyi bu müdahalelerle sağlamaya çalışırsın. camı kırıp otları yeşile boyayamazsın. boyarsın ama manasız olur, herkes fark eder.

dershaneleri mi kapatmak istiyorsun? eğitimi kalitelileştireceksin. zamanla dershaneye gerek kalmayacak, kapanacak. bunu uzaktan izleyeceksin. amerika, ingiltere bunu ülke politikası bazında yapıyor, biz tek bir sistem için bile beceremiyoruz. bizimkiler sabırsız, anında camı kırıp eliyle müdahale ediyor oyuna.

yazık değil mi onca çocuğa, öğretmene? bir sistem değiştirmek kolay mı, apartman yönetim planını değiştirmeye çalışsan tapuda bir hafta uğraşırsın, milyonlarca insanı derinden etkileyen şey iki senede bir değişir mi? yemişim merkez bankası faiz politikasını, anayasa taslağını, demokratikleşme hareketini, eğitim bu ya eğitim. hepimizi ya kurtarır, ya batırır. paradan daha önemli, özgürlükle yarışır.

mutlaka izlenmesi gereken filmler listesi

1- salinger

kadro müthiş.

1 Temmuz 2013 Pazartesi

eş anlamlılar

bazısı, ve sayıları hiç az değil, türkçe sözlük kıvamında yaşıyor hayatı. 
aşk, ona gül almak, onu mutlu etmek için çırpınmak. atatürkçülük, laiklik, sosyal demokratlık ve her devlet dairesine bir fotoğrafını asmak. dostluk, kötü gününde nasılsın iyi misin diye sormak. iş, sabahtan akşamüstüne kadar çırpınıp sonra "kendine zaman ayırmak". tatil, deniz kenarına gidip içki içmek. ak parti, tu kaka. chp, kadrosu çok eski değişmesi lazım. müzik, az bilinen gruplar. hep kendine, geniş ya da dar fark etmez, bir kalıp seç, kalıbın içindekilerini (yani aslında herkesin bildiğini) her ortamda herkese olumla ki, bir de tutarlılıktan puan kazanasın. o da kreması olsun.
ben de her boku eleştireyim.
gezi olaylarıyla başlayan bu muhalif süreçte taraf tutma demiyorum, gene tut. ama kalıplardan kurtul be güzel kardeşim. o kalıplardan ne ekmek yedi bazıları, yeter artık bu haksız kazanca dur de. ağaoğlu'nun tekeliyle ilgili pankart açmayı biliyon.
 

beyin bedava, attım hafızaya

parayla satın aldığın şey özgürlüğün aslında. ne kadar paran varsa, o kadar özgürsün. istediğin şeyi yapma, yeme, görme özgürlüğü. "devlet" her ne kadar bu en tabii hakkın herkese eşit dağıtıldığından bahsetse de, hiç eşit dağıtılmamış olması, ta-ma-men paraya endeksli olması insanlığın en büyük yanılgısı. (mı acaba?)

bir de şu var ama: yap, yaşa, yaşadığını kimse senden geri alamaz.