seksenlerin sonu doksanların başında patlak veren, arabalardan teyp
çalma hususunda, neden hep kelebek camının kırıldığına bir anlam
veremiyordum.
taa ki dün gece uyumadan evvel tekrar düşünene kadar. hırsızlar iyi kalpli miydi? zararı minimuma mı indirmek istiyorlardı? vicdanlarını böyle mi rahatlatıyorlardı? öyleyse bile, bu nasıl olup da türkiye'nin her yerinde ortak bir bilinç haline gelmişti de, bayburt'taki hırsız bile kelebek camını kırmayı tercih ediyordu? herkes birbiriyle haberleşiyor olamazdı. çocukken babama sorduğumda, onun bu cevabı verdiğini, hırsızların minimum zarar vermek için kelebek camını kırdıklarını söylediğini ve benim de nedense ikna olmadığımı, kafamda soru işareti olarak hep kaldığını hatırlıyorum. ama dün gece bir anda aklıma geldi, aslında çok basit: çünkü çok daha kolay kırılıyor kelebek camı. eşek kadar camı mı kırması kolay, kelebek camını mı? tabii ki kelebek.
taa ki dün gece uyumadan evvel tekrar düşünene kadar. hırsızlar iyi kalpli miydi? zararı minimuma mı indirmek istiyorlardı? vicdanlarını böyle mi rahatlatıyorlardı? öyleyse bile, bu nasıl olup da türkiye'nin her yerinde ortak bir bilinç haline gelmişti de, bayburt'taki hırsız bile kelebek camını kırmayı tercih ediyordu? herkes birbiriyle haberleşiyor olamazdı. çocukken babama sorduğumda, onun bu cevabı verdiğini, hırsızların minimum zarar vermek için kelebek camını kırdıklarını söylediğini ve benim de nedense ikna olmadığımı, kafamda soru işareti olarak hep kaldığını hatırlıyorum. ama dün gece bir anda aklıma geldi, aslında çok basit: çünkü çok daha kolay kırılıyor kelebek camı. eşek kadar camı mı kırması kolay, kelebek camını mı? tabii ki kelebek.